Diabet nedir?

Diabet insulin eksikliğinden kaynaklanan bir hastalıktır. İnsülin kan şekerini(glikoz) doğru seviyede tutan bir hormondur. İnsülin azlığında, gıdalardaki şeker kanda artar ve daha sonra da idrarda ortaya çıkmaya başlar.

Diabetin belirtileri nedir?

Diabetli hayvanların kanlarındaki yüksek şeker idrar ile atılmaya çalışılır. Normalden daha çok su içerler ve iştahları fazla olmasına rağmen kilo kaybederler. Diabet tedavi edilmezse, göz ve böbrek hastalıkları ve diğer hastalıklar gelişir. Diabetin erken belirtileri gözden kaçırılırsa, kusma ve depresyon gibi daha ciddi belirtiler ortaya çıkar. Diabet haftalar veya aylarca tedavi edilmezse hayvan komaya girebilir ve ölür.

Köpeğim neden diabete yakalanır?

Eğer köpeğinize diabet teşhisi konduysa nerede hata yaptığınızı merak edebilirsiniz. Fakat, bazı köpek ırkları diğerlerine göre diabete daha yatkındır. Orta yaşlı dişi köpeklerde daha fazla görülse de her köpek bu hastalığa yakalanabilir. Obez köpeklerde bu hastalığın oluşma şansı daha fazladır. Fakat bu her obez köpeğin bu hastalığa yakalanacağı anlamına gelmez. Dişilerde, senede iki kere görülen kızgınlıktan bir ay sonra kızgınlığın hormonal değişimlerine bağlı olarak gelişebilir. Eğer köpeğinizden yavru almayacaksanız kısırlaştırılmasını öneririz.

Diabet tedavi edilebilir mi?

Diabetik köpeklerde kan şekerini düzenlemek için günlük insülin enjeksiyonları gerekebilir. Diabet hastalığı tamamen tedavi edilemez ve bu enjeksiyonlar köpeğinizin geri kalan hayatında günlük olarak uygulanmalıdır. Köpeğinizin aldığı gıdalar dikkatle kontrol altına alınmalıdır. Sadece veterinerinizin reçete ettiği gıdaları vermelisiniz. Kaçamak gıdalar(ekmek gibi) vermekten kaçınınız. İyi bir diabet tedavisi düzenli gıda vermek, düzenli egzersiz ve günlük enjeksiyonlarla dikkatlice yönetilir.

Diabetli köpekler neden enjeksiyona ihtiyaç duyar?

İnsanlarda bazı diabet tipleri gıda alımında değişikliklerle kontrol altına alınabilir. Köpeklerde bu diabet tipi yoktur ve köpeğiniz her zaman günlük insüline ihtiyaç duyar. İnsülin sindirilebilir bir proteindir. İnsülin eğer tablet şeklinde verilebilseydi mide asidi tarafından eritilir ve etki gösteremezdi. İğne kullanılmadan insülini enjekte eden özel kalemler diabetli insanların kullanımına sunulmuştur. Ancak bu kalemlerin köpeklerde kullanımı derileri çok kalın olduğundan mümkün değildir. Köpeğinize normal insülin enjeksiyonu deri altından yapılır ve canını acıtmaz. Enjeksiyondan sonra köpeğinizi beslemenizde yarar vardır. Böylece enjeksiyon için severek sabit durmayı hızla öğrenecektir.

Köpeğime enjeksiyonu yapamazsam ne olur?

Kaliteli ve sağlıklı bir hayat için diabetli köpekler günlük olarak insülin enjeksiyonlarını almalıdırlar. Bir çok insan köpeğine enjeksiyonu kendisi yapamayacağı için endişelenir. Nasıl yapamanız gerektiğini veterineriniz size öğretir ve birkaç hafta içinde evde enjeksiyonu rahatça uygulamaya başlarsınız.

Niçin idrar örnekleri alınır?

Kanda şeker düzeyi çok fazla artarsa idrara da geçmeye başlar. Köpeğinizin idrarı şeker varlığı yönünden rutin aralıklarla incelenmelidir. Bu test sonuçları köpeğinizin hastalığının gelişimini kaydetmesinde ve tedavinin doğruluğunda veterinerinize yardımcı olur. Doğru diyet kombinasyonu ve insülin dozunun ayarlanması haftalar veya aylar sürebilir.

Neden birçok check-up’a ihtiyaç duyulur?

Köpeğinizin kilo kontrolü düzenli olarak kaydedilmelidir. Veterineriniz köpeğinizi düzenli olarak muayene etmeli ve gelişimin notlarını gözden geçirmelidir. Veterineriniz bazı aralıklarla köpeğinizden kan muayenesi alacaktır. Köpeğinizin tedavi yaklaşımıyla ilgili şüpheleriniz varsa veterinerinizle tartışınız.

Diabetli köpekler kendilerini sürekli kötü mü hisseder?

Kaçınılması gereken iki önemli komplikasyon vardır:

– Düşük kan şekeri (hipoglisemi): Eğer tedavi edilmezse kalıcı beyin hasarına yol açar. Semptomlar hızlıca gelişir. Huzursuzluk, şaşkınlık, titremeler, seğirmeler, kasılmalar ve koma hali gelişir. Ağızdan şeker suda eritilerek veya direkt olarak verilir. Eğer köpeğiniz hala ayıksa gıda verilip kendi isteğiyle yemesi sağlanır. Bu belirtiler ortaya çıktığında en kısa sürede veterinerinize danışınız.

– Yüksek kan şekeri (hiperglisemi): Bu olay genellikle kademe kademe gelişir ve köpeğiniz kendini birkaç gün iyi hissetmez. Hastalık geliştiğinde köpeğiniz komaya girebilir ve şeker solusyonlarına cevap vermeyebilir. En kısa sürede veterinerinizi arayınız, köpeğiniz iyi değilse onu kliniğe götürmeniz istenecektir.

Kalp nasıl çalışır ?

Köpeklerin kalbi insanlarınkine benzer, kassel bir yapıdan oluşur ve dört bölüme ayrılmıştır. Kalbin sağ tarafı kanın oksijeni aldığı akciğere kan pompalar. Kalbin sol tarafı ise kanı tüm vücuda pompalar. Kalp kapakçıklarla 4 bölüme ayrılır, kapakçıklar kalpteki kanın doğru yönde akışını sağlar.

Kalp hastalıklarına neler sebep olur ?

Kalp hastalıkları kalbin herhangi bir bölgesini etkileyebilir:

Kalp kapakçıkları : Kapakçıklar mitral displazi veya yaşlanmadan kaynaklı dejenerasyondan(endokardiyoz) dolayı düzgün çalışması bozulabilir. Spesifik enfeksiyonlar da kalp kapakçıklarını etkileyebilir. Anormal kapakçıklar kalbin odacıklarında kan sızıntısına neden olabilir. Kapakçıklarda sızıntı varsa kalp dinlendiğinde (murmur sesi) veya ultrasonda belirlenebilir.

Kalp kası : Kalp kası genel anlamda çok kalın veya çok ince olabilir. Eğer kalp kası çok inceyse kalp düzgün şekilde kasılamaz veya çok kalın olduğunda kalp relaks hale geçemez ve bu yüzden kasılma aralarında kanla dolmaz. Her iki durumda da kalp yeterli kanı dışarı pompalayamaz.

Elektriksel iletim : Anormal elektriksel iletim kalp atış hızını ve ritmini etkiler. Elektriksel iletim kalp dışı hastalıklardan da etkilenebilir. Eğer kalp çok çabuk atıyorsa, kalp atımları arasında düzgünce kanla dolmasına zaman kalmaz ve böylece her atım arasında daha az kan pompalar. Eğer kalp çok yavaş atıyorsa yeteri kadar kanı vücuda gönderemez. Kalbin farklı bölgelerinde kasılmalar uyumsuzsa düzensiz ritmler oluşur ve nabız hacmi düşer.

Perikardiyum : Perikardiyum kalbi saran ve destekleyen güçlü bir kesedir. Perikardiyumdaki değişiklikler kalbin büzülmesiyle sonuçlanır, atımlar arasında düzgün kan dolumu önler. Kalbin sağ tarafı daha ince duvarlı olduğundan sol taraftan daha kolay sıkışır.

Yaşlı köpeklerde kalp hastalıkları genellikle kalp kapakçıklarının hasarı veya kalp kasının gerilmesiyle oluşur. Bazı köpek ırkları kalp hasdtalıklarına daha yatkındırlar.

Kalp hastalıklarının belirtileri nelerdir ?

Kalp hastalıkalrının belirtileri nedeni ne olursa olsun benzerdir. Kalp hastalıkları belirtileri doğal yaşlılık değişiklikleri ile karışabilir. Halsizlik ve eksersizlere isteğin azalması yaygın belirtileridir. Ciddi kalp hastalığı olan köpekler iştahsızdır ve kilo kaybeder. Kalp yetmezliğinden kaynaklı vücutta ödem hali gelişirse , köpeğinizin kilo kaybettiğini fark edemeyebilirsiniz. Diğer belirtiler kesik kesik nefes alma ve öksürme akciğerlerindeki sıvı toplamasından dolayıdır. Fakat unutulmamalıdırki bu semptomlar diğer hastalıklarda da görülebilir. Daha nadir olarak kalp hastalığı bulunun köpeklerde bayılma ve kollaps görülebilir.

En sık rastlanılan kalp hastalıkları nelerdir?

Yetişkin köpeklerde görülen en yaygın 2 kalp hastalığı

Valvüler kalp hastalıkları : Bu hastalık özellikle cavalier king Charles spaniel ırkı köpeklerde diğerlerinle oranla daha sık görülür. Köpekler yaşlandıkça kalp kapakları yıpranır ve dejenere olur bu yüzden daha fazla kan sızıntılarına neden olabilir. Kalp kanı her pompaladığında kapakçıklar düzgün olarak kapanmazsa odacıklar arasında sızıntılara neden olur. Böylece vücuda daha az kan pompalanmış olur.

Dilate kardiyomiyopati : Bu hastalık genelde büyük ve dev ırklarda görülür , özellikle Doberman pincher, Danua ve İrlanda seterinde görülür. Bu hastalık kalp kasının gerilmesine sebep olur ve kalbin büyümesi gerçekleşir (Su dolu bir balon gibi). Kalp kasılması azalır ve böylelikle vücuda etkili bir şekilde kan pompalanamaz.

Kalp hastalıkları tedavi edilebilir mi ?

Kalp hastalıkları , kalp yetmezliği anlamına gelmez. Bir çok köpek dışarıdan gözle görülür bir belirti vermeden kalp hastalıkları ile yaşayabilir. Ancak çoğu kalp hastalıkları gittikçe kötüleşir, semptomlar gözle görülür bir şekilde başladığında hayatının geri kalanı için bir tedavi gerekir.

Kalp hastalıkları nasıl tedavi edilir ?

Kalp hastalıkların başlangıcında gözle görülür semptomlar görülemeyebilir , veterinerinizin rutin kontrolüyle anlaşılabilir ve bu aşamada semptomlar gelişirse tedavi edilebilir. Ancak bir çok kalp hastalığı kötüye gidebilir ve bu durumda tedavi hastalığın hızını yavaşlatacaktır. Bazı tedavi şekilleri şunlardır;

Köpeğinizin yaşam şeklini değiştirerek düznli ve kontrollü bir egzersiz programı yaptırarak.

Kuvvetli kalp atımı ve ritimi için ilaçlar önemlidir. (digoxin,antiaritmik ilaçlar gibi)

Vücutta bulunan aşırı su tutulmasını engelleyen ilaçlar (ACE inhbitörleri,diüretikler)

Alacağı gıdalardaki değişimki buda veterinerizin kontrolünde yapılmalıdır.

Bazı doğmasal kalp problemleri cerrahi müdahale ile iyileşebilir. Buna veterineriz karar verir ve ileride yaşanabilecek problemler daha başlamadan bitebilir.

Veterineriniz kalp hastalıklarını nasıl teşhis eder ?

Veteriner muayene sırasında steteskop ile köpeğinizin kalbini dinler. Eğer kalp hastalığı varsa kalp seslerinde değişiklik duyar. Kalp vurumu hızlı olabilir, düzensiz veya anormal sesler verebilir(murmur gibi).

Rontgen ve ultrasound kalp taramalarında sıklıkla kullanılır. Rontgen kalbin büyülüğü ile alakalı bilgileri verirken ultrason ise kalp kasının kalınlığını ve kapakçıkların nasıl çalıştığı hakkında bilgi verir. EKG (elektrokardiyogram) kalbin elektriksel aktivitesine bakarak kalbin atışındaki düzensizlikleri bulmaya yardımcı olur.

Yavru bir köpek aldığınızda veterinere götürerek kalbini dinlemesini isteyin bu doğmasal kalp problerini anlamada birinci yoldur. Böylelikle ilerde oluşabilecek büyük problemlerin önüne geçilmiş olunur.

Köpeğim ne kadar yaşayacak ?

Buna cevap vermek veterineriniz için imkansız bir soru. Bazı hayvanlar kalp hastalıkları ile sorunsuz yaşayabilirler ve her hangi bir semptom göstermezler. Bazı hayvanlar ise yapılan tüm tedavilere yanıt vermez ve ölümle sonuçlanabilir. Bu kalp hastalıklarının tipine ve çeşidine göre değişen bir durumdur. Veterineriniz bireysel anlamda ne kadar yaşayabileceği konusunda fikir verebilir ama bilmeliyizki bu sadece bir fikirdir. Bilmemiz gereken en önemli şey hayvanın hastalığı boyunca onun yaşam kalitesini en üst düzeyde tutmaktır. Eğer hayvanınıza uygulanan tedavi onu kötüleştirdiğini yada bir değişim olmadığını düşünüyorsanız , veterinerizle daha detaylı bir şekilde kontak kurun.

Pireler nerelerde yaşar ?

Yetişkin pireler hayvanınızın kürküne yumurtalarını bırakırlar. Herbir dişi pire her gün hayvanınızın kürküne onlarca pire yumurtlayabilir. Bir tuz boyutunda beyaz renkte olan pire yumurtaları hayvanınızın kürküne yapışmaz ve evin çeşitli bölümlerine düşerler.

Birkaç zaman sonra bu yumurtalar halı gibi bölgelerde kurtçuk haline gelirler ve toz ve pislik ile beslenirler.

Ve sonunda kurtçuklar yetişkin pirelere dönüşür, birkaç ay yetişkin haldehalılar arasında saklanabilirler fakat nihayetinde besin aramak için ortaya çıkarlar. İlk öncelikle kedi ve köpek ararlar fakat bulamayınca insanları tercih ederler. Merkezi ısıtmalı evler pirelerin yaşaması için ideal bir ortamı sağlar. Pireler 1 yılı aşkın yaşayabilirler ve bir pire hayvanınızın kanını 2-3 ay boyunca emebilir.

Evcil hayvanımda pire olup olmadığını nasıl anlarım ?

Beyaz bir A4 kağıdını biraz ıslatın. Ve daha sonra hayvanınızın hemen yanına koyun daha sonra tüylerini okşayın yada tarayın. Kağıda siyahımsı-kırmızımsı tuz tanesi büyüklüğünde parçalar dökülmüşse bunlar pirelerin dışkılarıdır.

Pireler hayvanıma nasıl zarar verirler?

Pireler en sık rastlanılan deri problemine yol açan canlılardır. Pire tükürüklerinde bulunan kimyasal maddelerin yardımı ile kanı emdiği sırada kanın pıhtılaşmasını durdurur ve bu kimyasal maddeler hayvanınızda alerjik reaksiyonları başlatır. Bazı hayvanlar bu alerjiden etkilenmeselerde şiddetli bir kaşıntı problemi çekerler.

Etkilenen hayvanlar kedilerini yalar yada kaşırlar derilerinde kırmızı ufak yaralar oluşur. Bazen derilerinde kabuklu döküntüler oluşabilir. Pireler en çok yaz aylarında görülür ve alerjileride. Deri problemleri pireleri hayvanın üzerinden uzaklaştırsak bile devam edebilir. Veterinerinizden bilgi alarak bu problemi kolaylılkla aşabilirsiniz.

Pireler sadece deri problemimi yaratırlar ?

Olgunlaşmamış pireler çevreden enfeksiyonları alırlar ve olgunlaşmamış tenyalarıda. Ve buda hayvanınızı tararken havada uçuşabilir ve kaza ile yutabilirsiniz. Böylelikle pirelerden size ve hayvanınıza tenya bulaşabilir. Ve bu tenyalar vücutta 60 cm. kadar büyüyebilir. Pire görülen hayvanlarda iç parazit tedaviside yapılmalıdır.

Çevredeki pire kontrolü nasıl yapılır ?

Hayvanınızın en çok zaman geçirdiği ve uyuduğu alanlar önemlidir. Hayvanınızı sıcak su ile yıkamanız genç pireleri öldürebilir fakat yumurtalarına zarar vermez. Halılarınızı süpürgelerle temizlemenin pire kontrolüne faydası olur. Bazı ürünler pirelere ve pire larvalarına etkilidir bu ürünleri veterinerizden öğrenebilirsiniz. Hayvanınızın pire tedavisini yıl boyunca takip edip tekrarlamasınız böylelikle çevre pire kontrolünün büyük bir bölümünü halletmiş olursunuz.

Pirelerden kutulmak neden zordur ?

Pireler kırımızımsı-kahverengi küçük böceklerdir. Sadece yetişkin pireler köpeğinizin vücudunda yaşar ve kan emerler. Ve tabikide evde yaşayabilirler.Pireleri hayvanınızın üstünde rahatlıkla görebilirsiniz ve bununla birlikte yüzlerce genç pireyide eğer şansızsanız sizede geçebilir.

Pirelerden nasıl kurtulabilirim ?

Başarılı bir pire kontrolü yaşadığınız çevreye ve pirelerden korunmak için yapılan ilaçların kalitesine bağlıdır. Pireleri öldürmek için tabletler vardır, ense damlaları, spreyleri , toz şeklinde pire önleyiciler, pire şampuanları kullanılabilir. Tüm bu ürünleri veterinerizden temin edebilirsiniz. Veterinerlerin kullandığı ürünler , petshop ve market ürünlerine göre çok daha kalitelidir. Veterinerize danışarak ilaç kullanınız.

Aşılar nasıl çalışır ?

Bir çok aşı deri altı yolla vücuda verilirken, bazı aşılar burundanda verilebilir. Aşılar ölü yada çok zayıflatılmış mikropların vücuda verilmesi ile beyaz kan hücrelerinin bu mikropları tanıyıp savunmalarını geliştirmesini sağlar. Mevcut aşılar iki katagoriye ayrılır.

Canlı aşılar : Aşı içerisindeki mikropların canlı fakat hastalık yapabilme kabileyetlerinin olmamasıdır.

Ölü aşılar : Aşı içerisindeki mikropların ısı veya kimyasallar ile öldürülüp vücuda verilmesidir.

Her iki aşı türününde kendine göre avantajı ve dezavantajı var. Canlı aşılar uzun süreli ve etkin koruma yapmasına karşı bazı yan etkileri vardır. Bazı köpek ırklarında tavsiye edilmez.

Hangi aşılar köpeğim için gerekli ?

Köpekler için bir çok aşı tipi vardır. Bunlar bulundukları çevreye bölgede görülen hastalıklara bağlı olarak aşılama yapılmalıdır. Ve bunu en iyi bilecek olanda çevre veteriner klinikleridir.

Hangi aşıların gerektiğini daha iyi anlamak için :

Köpeğin yaşı ve daha önce geçirdiği hastalıklar ?

Köpeğiniz nasıl bir ortamda yaşıyor ?

Başka bir köpek yada evcil hayvan daha varmı ?

Köpek kentsel yada kırsal bir alandamı yaşıyor ?

Köpeğiniz bir köpek otelinde kaldımı yada köpeklerle aktivite içine giriyormu?

Bu sorular köpeğiniz için uygun bir aşılama programı hakkında bilgi sahibi olmanıza yarayacaktır.

Köpeğinizin yaşam tarzı ne olursa olsun Türkiyedeki veterinerler olarak kuduz,karma,akciğer,corona,lyme aşılarının yapılmasını önermekteyiz.

Köpeklere uygulanan aşı tipleri nelerdir ?

Canine distemper (köpek gençlik hastalığı): Köpeklerde çok ciddi problemler yaratn viral bir hastalıktır. Hastalığı alan köpekler çok hastalınır ve bu durum ölümle sonuçlanabilir. Semptomları; burun akıntısı, öksürük, kusma, ishal, ve titremelerdir, hastalığın ilerlediği durumlarda sara (epilepsi) belirtileri oluşur. Hastalıktan kurtulan hayvanlara her sene düzenli aşı yapılması önemlidir.

Canine enfeksiyoz hepatit (adenovirüs 1) : Köpeklerin karaciğerine hasar vererek karaciğer yetmezliği ile sonuçlanan viral bir hastalıktır. Bir çok hayvan bu hastalığa yenik düşebilir ve sonucu ölümdür. Hastalığı alan hayvanda öksürük ,ateş ve çoğunda gözünde beyaz bir perde oluşur. Özel bir tedavi şekli yoktur fakat aşılar tam bir koruma sağlar.

Canine parvovirus (Kanlı ishal) : Genellikle yavru köpeklerde görülen başlagıcında kusma,yüksek ateş ve ishalle seyreden viral bir hastalıktır. Genellikle yavru köpekler etkilenir ve ölüm oranı yüksektir. Gebe bir dişi köpek bu hastalıktan etkilenmişse yavrularda bu hastalık probleme yol açar. Rotweiller ırkı köpekler bu hastalığa karşı en dayanıksız olanlarıdır.

Leptospirosis : Bir bakteri hastalığı olan leptospirosis genellikle farelerden idrarlarından ortama bulaşır. Bu bakteri fareler dışında nemli ortamda canlı kalabilir. Bu hastalık ciddi sarılık ve karaciğer yetmezliğine sebep olabilir. Enfekte köpeklerin yanı sıra insanlarada yayılabilir. Aşılamalar çok iyi bir koruma sağlar.

İnfectious tracheabronchitis (kafes hastalığı) : Bu hastalık çok ciddi problemler yaratmasada, köpeklerin bulunduğu ortamda çok çabuk bir şekilde yayılabilir. Adındanda anlaşılacağı gibi 1 ayı geçen öksürüklere sebep olur. Eğer köpeğinizi yatılı olarak bir yere bırakacaksanız bu aşının mutlaka yapılması gerekir.

Kuduz (Rabies) : İnsanlarada geçebilecek bu korkunç hastalık için köpeğinizi yılda bir kere aşılatmanız zorunludur. Bu hastalık sinir sistemine zarar vererek ölüme sebep olur. Köpeğinizi aşılatmanız yasal bir zorunluluktur.

Köpekler neden tekrar aşılanmalıdır ?

Yavru döneminde aşılar 2 rapel halinde tekrar edilir ve iki aynı aşı arasındaki sire 21 günü geçmemelidir. Böylelikle etkin bir koruma sağlanır. Aşılama yapılan hastalıkların çoğunun çevresel enfeksiyon seviyeleri düşüktür (hepatit,gençlik hastalığı). Yaru dönemindeki yapılan aşılar tamamlandıktan 1 yıl sonra bu aşıların tekrarı yapılmalıdır. Böylelikle antikor titresini koruyarak hayvanınızın bu hastalıklara yakalanmasını engeller.

Köpekler ne zaman aşılanmaya başlamalıdır ?

Doğumdan hemen sonra ilk birkaç saat içinde annelerini emen yavru köpekler annelerinden kolostrum denen sütü alırlar ve bu süt onları bir çok hastalığa karşı korur. Erken aşılamalar bu antikorların düzgün çalışmasını engeller. Ancak 7 haftalıktan sonra bu antikorlar azalır. Ve etkin bir aşılama için zaman gelmiştir.

Köpekleriniz aşı programını bitirmeden diğer köpeklerle temasını engelleyin ve sokak köpeklerinin gezdiği bölgelerde gezdirmeyin.

Aşılar her zaman çalışır mı ?

Kalitesi bilindik aşılar yüksek oranda hayvanınızı korur. Aşılama için dikkat edilmesi gereken hayvanın sağlıklı olmasıdır. Aşılar sağlıklı bir bünyede en yüksek performansı gösterir.

Aşılar tehlikeli olabilir?

Aşılama yapıldıktan sonraki 2 gün aşı bölgesinde kızarıklık ve hafif bir şişlik olabilir. Bazen aşı bölgesinde derialtında fındık tanesi büyüklüğünde lezyon oluşabilir bu durum çoğu zamanla yavaş yavaş geçer . Ek olarak bu fındık tanesi büyüklüğündeki lezyon daha ciddi sorunlarda yaşatabilir, böyle bir lezyonun varlığında veterinerinizle iletişime geçiniz.

Hasta olan köpeklerde aşı uygulaması yapılması hasta hayvanın bağışıklık sistemini dahada zayıflatır. Aşı sağlıklı hayvana yapılmalıdır.

Özellikle genç köpeklerde yapılan aşılamalara çok dikkat edilmelidir. Petshop,barınak ve hayvan çiftliklerinden alınan hayvanların 21 gün boyunca aşılanmaması gerekir. Var olan bir hastalığın üzerine aşı yapılırsa hatsallık dahada şiddetlenir.

Yavru köpek bakımı nasıl olmalı?

Bir çok köpek ırkı vardır eğer bir köpek almaya karar verdiyseniz, yakınınızda bulunan bir veterinerden yardım alınız. Daha önce belirlediğiniz bir ırk varsa bunu veterinizle paylaşın evinizin özelliğinden tutun ne gibi gereksinimi olduğunu rahatlıkla veterinerizden bilgi alabilirsiniz. Veterinerizi dikkatli bir şekilde dinleyin ve tavsiyelerine önem verin.

Barınaklara gidip buralardan veteriner kontrolünde köpekler alabilirsiniz, buradaki veterinerler sizlere doğru bilgileri vererek size ve evinize en uygun ırkın verilmesinde yardımcı olucaktır. Belkide size uygun olan yetişkin bir köpektir. Barınaklarda bulunan hayvanları kurtarmak istemezmisiniz ?

Ülkemizin bir sorunuda petshoplardaki köpek satışları, malasef etkin bir düzenleme olmadığından çoğu petshoplarda canlı barınma ortamları yetersiz ve hijyen kurallarına uyulmuyor. Böyle bir durumdada köpeği ölüme kadar getirecek olan hastalıklardan kaçınılmaz oluyor. Bir köpek almak istiyorsanız mutlaka bir veterinere gidip aklınızdaki tüm soruları sorun veterinerler bundan memnuniyet duyacaktır.

Yavru köpeğin sağlıklı olup olmadığını nasıl anlarım ?

Yavru bir köpek aldıysanız ve bu köpekte öldürücü yavru hastalığı mevcutsa sizi üzen sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Sağlıklı köpek ilk bakışta parlak ve net bakan gözler ve parlak tüylerin olması gerekir. Eğer karnı şiş tepkilere cevap vermeyen bir köpek gördüyseniz muhtemelen hastadır. Bir köpek almadan önce mutlaka bir veterinere başvurun. Aldığınız köpeği bir an önce veterinere götürüp izlemeniz gereken yol hakkında bilgi alınız.

Sağlıklı bir köpek nasıl görünür ?

Normal bir yavru köpek hareketli ve oyuncu olur. Yavru köpeğiniz sinirli ve her zaman uyuyorsa, yemek yemiyorsa bunlar kötüye işarettir. Normalde yavru köpekler gününün çoğu vaktini uyuyarak geçirir. Fakat uyandığında yemeğini yer ve oyun oynar.

Yavru köpek anneden ne zaman ayrılmalıdır?

Yavru köpekler 8-12 haftalıkken annelerinden ayrılabilirler. Köpeği evinize almadan önce ırkı ile bilgileri öğrenin. İlk zamanlar annenin sütüne yakın gıdalarla besleyi yavaş yavaş yavru kuru mamalarına geçiş yapın. Aldığınız köpeğe köpeğe aşı yapılmışsa mutlaka veteriner tarafından onaylanmış sağlık karnesini isteyin. Parazit tedavisi çok önemlidir bunun doğru bir şekilde yapılıp yapılmadığını sağlık karnesinden bakarak veterinerinize danışın.

Yavru köpeğim için ne tür ekipmanlara sahip olmalıyım?

Yavru köpeği evinize getirmeden önce; mama ve su kabı, yatabileceği sıcak bir yatak, tarak, oyuncak gibi ekipmanları edininiz.

Evimde başka bir evcil hayvan daha besliyorum ne yapmalıyım?

Parazite mücadelesi ve karma aşılarını tamamlayana kadar diğer evcil hayvanlarınızla yan yana koymayın. Aşıları tamamlandıktan sonra sizin gözetiminizde onların yan yana koyun. Bazen ilk zamanlarda zorluklar çekilebilir ama gün geçtikçe birbirlerini çok sevicekler ve oyunlar oynuyacaklardır. Bu konuda daha detaylı bilgi için veterinerler size memnuniyetle bilgi verecektir.

Aşılı bir köpek mi almalıyım ?

Yavrular için bir çok enfeksiyon vardır ve bunları kolaylıkla alabilirler, bunlardan bir çoğu sonu ölümle bitebilir malasef. Aşılı bir yavru almak bu öldürücü hastalıkları görmeyeceğiniz anlamına gelir. Köpeğinizi sağlıklı ve zinde tutmak istiyorsanız onlara besin katkıları vererek vücudunu güçlendirirsiniz.

Kısırlaştırma neleri içerir ?

Erkek ve dişi köpeklerde kısırlaştırma genel anestezi ile olur. Operasyon olmadan bir gece önce köpekler aç bırakılmalıdır bu anesteziden doğabilecek problemleri azaltır. Erkek köpeklerin kısırlaştırılması dişilere göre çok daha basit ve risksizdir. Fakat kısırlaştırma operasyonu hemen hemen her veteriner yüzlerce kez yapmış ve deneyimi vardır.

Operasyondan sonra köpekler en az bir gün veteriner kontrolünde olmalıdırlar.

Kısırlaştırmanın faydaları nelerdir ?

Dişi köpeklerde : Yaklaşık altı ayda bir yaşanan kanamaları engeller ve buna bağlı olan davranış değişikliklerinide. Yalancı gebeliklerin önüne geçilir. Erken yaşta kısırlaştırma meme kanserlerinin önüne geçmesinde çok etkili bir yoldur.

Erkek köpeklerde : Köpekler olgunluğa ulaştığında antisosyal davranışlar gösterebilir bu agresiflik ve cinsel davranış biçimi olabilir. Kısırlaştırılmamış erkek köpekler tasmasız bırakıldıklarına kendine dişi bir eş bulmak için kaçabilirler bu durum bir araba kazasına yol açabilir. Köpeklerin kısırlaştırılması prostat kanseri riskini azaltır.

Köpeğimi ne zaman kısırlaştırmalıyım ?

Köpekler 6 aydan sonra kısırlaştırılmaya başlanabilir. Fakat daha erken yaşta kısırlaştırmanın vücuduna hiçbir zararı yoktur. Yada vücuduna zarar verdiği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Köpekler kanama zamanlarında kısırlaştırılmaz uygun zaman kanamının bittiği zamandır. Köpeğinizi kısırlaştırmak için en uygun zamanı veterinerizle rahatlıkla belirleyebilirsiniz.

Köpeğimi kısırlaştırmak için geçmi kaldım ?

Köpeklerde kısırlaştırma için üst yaş sınırı yoktur. Erkek köpekler genellikle antisosyal davranışlar gösterdiğinde kısırlaştırılır. Eğer yaşlı erkeklerde prostat hastalığı oluşmuşsa kısırlaştırılması hastalığına yardımcı olacaktır.

Kısırlaştırma tehlikelimidir ?

Tüm kısırlaştırma işlemleri genel anestezi gerektirir ve buda bir miktar riskin olduğunu gösterir. Nadir durumlarda ve operasyon sonrası bazı riskler olabilir. Veterinizle birlikte bu sorunlara karşı koyabilirsiniz. Bazı sorunlar operasyon sonrası aşırı kanama ve yara dudaklarının iyileşirken sorun yaratması şeklinde olabilir. Köpeklerin operasyon bölgelerini yalamsını önlemek gerekir. Herhangi bir sorunda mutlaka veteriniz ile irtibata geçiniz.

Köpeğim kısırlaştırıldıktan sonra kilo alırmı ?

Kısırlaştırma köpeğin cinsel davranışlarının ortadan kaldırılması işlemidir. Köpeğinizin yaşam tarzı üzerinde etkisi olmaz. Köpekler ksırlaştırıldıktan sonra daha şevkatli olurlar ve cinsel hormonların etkisiyle artan hareketliliğinde biraz kısıtlanır. Buda günlük kalori alımında düşürmemiz gerekir. Kısırlaşan köpekler kısırlaştırılmadan önceki gibi beslenir ve yeterli egzersizleri yapmazsa kilo alabilirler. Veterinerizle konuşup uygun bir mama programı ile bu sorunu rahatlıkla aşarsınız.

Kısırlaştırma işlemi pahalımıdır ?

Farklı veterinerler kısırlaştırma için farklı fiyatlar verecektir. Bunun nedenleri uygulama yeri, tesisin kalitesi , ve köpeğe bakılacak testlerden ileri gelmektedir. Veterinerizle konuşarak fiyat farkına neden olan etmenleri öğrenebilirsiniz.

Köpekler niçin kulak hastalıklarına yakalanır ?

Köpeklerin kulak yolları insanlarınkinden farklıdır. İnsanlarınkinde düz bir kanal ve kulak zarı gelir. Köpeklerde ise ( L ) şeklinde kulak yolu vardır. Ve bu yapıdan dolayı normalden sıcak ve nemlidir. Köpeğinizin kulağına yabancı cisimler (pisipisi otu) girebilir. Kulak uyuzu ve mantar enfeksiyonlarını dışarıdan alablir. Genellikle kulak hastalığının sebebini bulmak zordur. Fakat köpeğinizin kulağını kaşımasındaki artış size yardımcı olur.

Köpeğimin kulak hastalığına yakalandığını nasıl anlarım ?

Kulak problemleri şiddetlenene kadar pek fark edilemez. Köpeğiniz kualğını sağa sola sallaması, durp durup kulağını arka ayakları ile kaşıması, kulağını yerlere sürerek kaşıması size bir kulak problemi hakkında bilgi verir. Bazen köpekler kulaklarını şiddetli sallayarak kulak içinde damarların hasar almasını sağlar ve buda köpeğin kulağında şişlik oluşturur (hematom)

Neden veteriner telefonda verilecek ilaçları söyleyemez ?

Köpeğinizin kulağı ile ilgili yaşadığı problemi tekrar yaşayabilir. Veterinerler kulak kanalının tamamını görüntülemelidir içeride yabancı bir cisimmi var , enfeksiyonmu yada içeride bir polip varmı diye bakılmalıdır. Kulak hastalıkları çok farklı tipte olabilir ve bu tüm bu farklılıkların tedavileri ayrı ayrı yapılmalıdır.

Kulak hastalıkları nasıl tedavi edilir ?

Tedavinin başında köpeğin kulağına daha fazla zarar vermesi engellenmelidir. Tedavi sorunun nedenine bağlı olarak değişir. Kulakta yabancı cisim varsa çıkartılmalıdır, kulak uyuzu için sistemik ve kulak kanalına ilaç verilerek tedavi edilmelidir ve daha bir çok kulak hastalığı için farklı yollar uygulanır. Veterineriz kulaktan aldığı örneği bir labratuvara gönderip inceletebilir. Kulak hastalıklarını mutlaka bir veteriner kontrolüyle halledebilirsiniz. Kulak hastalığından kurtulan hayvanlar mutlaka düzenli kontrollere gitmelidirler. Kulak hastalıklarının çoğu tekrar edebilir.

Elimde kulak damlası var kullanmalıyım ?

HAYIR!!! Hiçbir ilacı veterinerize danışmadan vermemelisiniz. Bazı ilaçlar açıldıklarından belli bir süre sonra bozulabilir ve bu ilaçları uygulamanız köpeğinize daha fazla zarar verebilir. Kulak hastalıkları çok kaşıntılı ve ağrılı olabilir. Mutlaka veteriner hekim kontrolünde tedavisi yapılmalıdır.

Eğer köpeğimin kulak hastalığını tedavi ettirmezsem ne olur ?

Kulak hastalıkları genellikle yardımsız iyileşemez. Tedavi edilmeden bırakılan kulak hastalıkları daha sonra tedavi edilmeye başladığında çok daha zor iyileşebilir yada iyileşemeyebilir. Böyle durumlarda kulak kanalı incelenir ve enfeksiyonlara açık olur, bazı durumlarda kulak kanalı yangısı okadar fazlalaşırki kulak kanalı kapanır ve köpeğiniz operasyon ile kulak kanalı alınır.

Köpeğim kulak hastalıklarını almaya devam edicekmi ?

Malasef bazı köpekler diğerlerine göre daha fazla ve sık kulak hastalıklarına yakalanırlar. Coocer lar gibi pandül kulaklı köpekler daha yatkındır kulak hastalıklarına. Bazı köpeklerin kulak içleri diğerlerine göre daha kıllıdır ve bundan dolayı sağlıklı bir hava sirkülasyonu oluşamaz ve uygulanan damlaların kulağa tam nüfus etmesini engeller. Bazı köpekler suyla daha fazla zaman geçirirler ve bu köpeklerde sıklıkla rastlanan kulak problemleri ortaya çıkar. Su köpeklerin kulaklarında çeşitli mikropların üremesine izin verir. Gıda alerjileride dış kulak yangısı yaparak diğer mikropların kulağa yerleşmesini kolaylaştırır.

Köpeğimin kulak hastalığını nasıl durdururum ?

Bazı köpeklerde tekrarlayan kulak hastalıklarını engellemek bazen imkansızlaşabiliyor. Eğer köpeğiniz herhangi bir kulak hastalığı geçirmişse bu durum yüksek ihtimalle tekrarlar. Köpeğinizin kulaklarını sık sık kontrol etmelisiniz sağlıklı bir kulak nasıl olmalıdır iyice anlayıp bu gözle bakmalısınız. Kızarıklık, yara ve kötü koku durumunda mutlaka veterinerizle paylaşmalısınız. Düzenli kulak temizlikleri köpeğinizin kulak hastalıklarına yakalanmasını engelleyecektir. Veterineriz başka bir tedavi önermedikçe köpeğinizin kulaklarını haftada bir kere temizleyin. Köpeğinizin kulağı çok kıllı ise düzenli olarak bu kılları aldırmalsınız.

Menü